BAŞKALARININ KUSURLARINI ARAŞTIRMAK
sanlar eksik yönlerinin araştırılmasını, kusurlarının başkaları tarafından bilinmesini istemez, bundan rahatsızlık duyarlar. Başkalarının eksik ve kusurlu yönlerini araştırmak, onları başkalarına anlatmak insan onuruna saygısızlıktır, aynı zamanda özel hayatın gizliliği hakkını ihlal etmektir. Bu kötü davranış, toplumda barış ortamı- na zarar verir. İnsanların huzursuz ve mutsuz olmasına yol açar. Dostlukları, arkadaşlıkları bitirir. Kusur aramayı alışkanlık hâline getirenler her şeyde bir eksik arar, başkalarındaki olumlu özellikleri göremezler. Bu da onların başkalarıyla dostluk ve arkadaşlık kurmalarına engel olur. Böyle kişiler, başkalarının kusurlarıyla uğraşmaktan kendi hatalarını görüp düzeltme fırsatı bulamazlar. İnsanların gizli kusurlarının, günahlarının, yanlış davranışlarının açığa çıkarılıp yayılması toplumda hayâ duygusunu yok eder, ahlaksızlıkların toplumda hızla yaygınlaşmasına sebep olur. Kur’an-ı Kerim’de, “İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (1) buyrularak bu konuda duyarlı olmamız gerektiği hatırlatılmıştır.
Başkalarının kusurlarını, ayıplarını araştırmak çirkin bir davranıştır ve günahtır. Kur’an-ı Kerim, “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.” (2) buyurarak bu konuda bizleri uyarmaktadır. Hiç kimsenin, bir başkasının eksiklerini araştırmaya, sonra da bu eksik ve kusurları sebebiyle insanları yargılamaya hakkı yoktur. Her şeyi bilen ve gören Yüce Rabb’imiz (c.c.), kullarının söylediklerinden de yaptıklarından da en ince ayrıntısına kadar haberdardır. O, herkesin yaptığı en küçük bir iyiliğin de kötülüğün de karşılığını adaletle verecektir. Okulda bir sınava girdiğimizi düşünelim. Bu sınavda ne yapmaya çalışırız? Elbette kendi işimize bakar, sı- navımızın iyi geçmesi için çaba harcarız. Başkalarıyla beraber girdiğimiz bir sınavda diğer kişilerin sınavlarıyla ilgilenmek, onların kaç yanlış yaptığını araştırmak ne kadar anlamsızdır değil mi? Böyle yapmanın bize bir faydası olmaz, aksine zararı dokunur. İşte biz de bu dünya hayatında bir sınavdayız. Bu sınavda başkalarının kusurlarını araştırmak yerine kendi kusurlarımızla meşgul olup onları düzelterek imtihanı başarıyla geçmek en doğru davranıştır. Yüce Allah (c.c.) bir ayette, “Ey iman edenler!..Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin...” (3) buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de bir hadisinde, “Müsaade almadan bir kimsenin evinin içine bakmak hiçbir kişiye helal değildir.” (4) buyurarak başkalarının gizli hâllerini öğrenmeye çalışmaya hiç kimsenin hakkı olmadığını anlatmıştır. Başka bir hadisinde de “Kendisine izin verilmeden evin içine bakan kimseye izin yoktur.” (5) buyurmuştur.
Müslüman, başkalarının kusurlarını biliyorsa bile bunları başkalarına anlatmamalıdır. Peygamberimiz (s.a.v.) bu konuyla ilgili bir hadisinde, “Kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.” (1) buyurmuştur. Başka bir hadisinde de “Arkadaşının ayıplarını (düşünüp) anlatmak istediğin zaman kendi ayıplarını hatırla.